“Anılarda Sesimle Yer Etmek ve Hatırlanmak Çok Güzel Bir Duygu…”
Ses Yarışması 1.'liği (20 Yaş)
-Klişe bir soruyla başlayalım. Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Kısaca müziğe gönül vermis, edebiyata özellikle şiire ve resime meraklı sanatsever bir hekim diyebiliriz.
-Nasıl bir çocuktunuz? Küçükken sorulduğunda doktor olmak istiyorum diyen mi yoksa elinde tarakla ayna karşısında şarkı söyleyen bir çocukluk muydu sizinkisi?
Asker olan babamın disiplinli ve çalışkan yapısı ile annemin duygusal, hassas ve sanatsever özellikleriyle harmanlanmış sanırım genlerim… Bilginin peşinden koşan, merak eden, detaycı, araştırmayı seven, çalışkan ve neşeli bir çocuktum. O çocuk içimde ve büyümedi hala… Küçükken doktor olmak gibi bir hayalim yoktu ama ne yaparsam yapayım en iyisini yapma gayretim nedeniyle ‘’bu kız ilerde ya doktor ya mühendis olacak’’ derlerdi, çünkü o yıllarda en popüler meslek onlardı.
Müzik sesi kendimi bildim bileli evimizin içinden hiç eksik olmadı. Ya plaktan ya radyo veya televizyondan ya da annemin sesinden… Tarakla değil ama mandolin ile şarkı söylerdim hep… Yıllar sonra buluştuğum ilkokul arkadaşlarım o yıllarda söylediğim şarkıları unutmamışlar… Anılarda sesimle yer etmek ve hatırlanmak çok güzel bir duygu…
-Tıp eğitimi almaya nasıl karar verdiniz? Branşınız aslında çok duymaya alışık olduğumuz bir uzmanlık alanı değil. Neden Biyokimya uzmanlığı?
Lise döneminde Bilgisayar Mühendisi olmak istiyordum. Fakat matematik ağırlıklı bir puan ile Tıp fakültesine girdim. Öğrencilik dönemindeki stajları yaparken tıbbın tedavi ağırlıklı branşları değil de tanı koymaya yardımcı teknik branşları daha çok ilgimi çekti ve uzmanlığımı bu alanlarda yapmam gerektiğine karar verdim… Önce Radyoloji ihtisasına başladım sonra Patoloji ardından da ‘Klinik Biyokimya Uzmanlığında’ karar kıldım. Şu anda Mudanya Devlet Hastanesinin rutin hizmet laboratuvarında Biyokimya bölümünden sorumlu hekim olarak çalışıyor ve uzun yıllardır işimi severek yapıyorum.
Son yıllarda teknolojide yaşanan gelişmeler laboratuvar süreçlerimize de yansıdı; çok sayıda ve çok geniş menüdeki testleri, çok kısa sürelerde çalışıp, sonuç veriyoruz hastalarımıza. Bu anlamda klinisyen meslektaşlarımızın da yükünü oldukça hafifletiyoruz. Bir hastanenin herhangi bir birimini kapatırsanız hizmet eksik de olsa verilmeye devam eder ama laboratuvar ve radyoloji bölümleri olmadan hastaya tanı koymak, tedavi düzenlemek ve takip etmek oldukça zor… O yüzden değerlidir Biyokimya…
12 Yaşında İlk Solo Konser
Tıp Fakültesi Sanat Müziği Korosu Koro Şefliği (20 Yaş)
-Doktorların birçoğunun meslek harici hobileri bulunuyor ancak sizin mesleğiniz dışındaki ilgi alanınızı “hobi” kelimesini aşıyor. Müzisyenlik süreciniz nasıl başladı?
Müzik benim için hobi değil, kendimi bildim bileli hayatımın baş köşesinde… Ailemin ve sevgili öğretmenim Saadet Alan’ın teşvikiyle 7 yaşında mandolini elime alarak müzikle tanıştım. İlkokulu bitirdiğimde her duyduğum eseri mandolin ile çalıp söyleyebiliyordum.
Sonra babamın görevi nedeniyle geldiğimiz Giresun’da müziğe devam etmek istediğim için Giresun Musiki Cemiyeti’ne götürdüler beni. Fakat oradaki hocamız, ‘’Türk Sanat Müziğinde mandolin pek olmaz, hadi sana keman öğretelim’’ dedi ve ben kemana başladım. Hem keman öğrenmeye çalışıyor hem de şarkılara söyleyerek eşlik ediyordum... Annemden duyduğum için ezbere bildiğim hüzzam bir eseri hocam o kadar beğendi ki 12 yaşımda çıktığım ilk konserde solo olarak onu söyledim; ‘’Söyleme bilmesinler bu aşkın bittiğini’’
Erdinç Çelikkol ile Konser Sonrası (2012)
Ardından yine tayin dönemi ve Bursa yılları… Bursa Musiki Derneği ve sonrasında Bursa Büyükşehir Belediye Konservatuarı… Bir yandan köklü bir okul olan Bursa Kız Lisesinde okurken öte yandan açılan sınavlarını kazanarak yarı zamanlı konservatuar eğitimine başladım. Konservatuarımızın kurucusu aynı zamanda koromuzun şefi, sevgili hocam ve değerli bestekar Erdinç Çelikkol’un müzik hayatımdaki rolü çok büyüktür, hakkını asla ödeyemem ve her zaman sevgi, saygı ve minnetle anarım…
Liseden mezun olduktan sonra Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandım. Gündüz Tıp Fakültesi, akşamları ise konservatuara devam ederek, 1989 yılında Bursa Belediye Konservatuarı Türk Sanat Müziği bölümünü bitirdim ve ilk mezunları arasında yer aldım. Mezuniyet sonrası açılan öğretmenlik sınavlarını kazanarak 3 yıl süreyle konservatuarda kadrolu olarak nota, solfej, usül ve nazariyat dersleri verdim. Bu arada 1990 yılında dekanımızın isteği ile Tıp Fakültesi Türk Sanat Müziği Korosunu kurarak çalışmalara şeflik yaptım. 1991 yılında Bursa Hakimiyet Gazetesi tarafından düzenlenen ''İpek Ses Yarışması''nda Bayanlar 1.cisi oldum.
Ardından 1992 yılında Uludağ Üniversitesi tarafından düzenlenen '' Altın SesYarışması'' nda da yine1.cilik ödülü aldım. Yurtiçi ve yurtdışında birçok konserde solist, korist ve sunucu olarak görev yaptım. Tıp fakültesinden mezuniyetin ardından mecburi hizmet, TUS ve ihtisas süreçleri, ardından uzunca bir süre Medikal Estetik Hekimliği ve annelik sorumluluklarım nedeniyle müzik ile aktif olarak ilgilenemedim. Sonra bir ara özel ilgi alanım olduğu için Anadolu Üniversitesi AÖF ‘’Radyo ve Televizyon Programcılığı’’ bölümüne başlayıp 2013 yılında mezun oldum ve ardından müzikten çok uzak kaldığımı farkedip çalışmalarımı daha özgürce yapabilmek için hep hayal ettiğim Stüdyo Orpheus’u kurdum. Tabip Odası bünyesinde kurduğumuz ‘’Bağımsız Müzik Grubu’’ ile birlikte Tıp Fakültesinde okuyan öğrencilerin burs fonları yararına konserler verdik.
Mezun Olduğu Liseye Yıllar Sonra Ödenen Vefa Borcu
Bursa Kız Lisesi "BKL 87 Vefa Projesi"
2018 yılında; her zaman bireyi olmaktan gurur duyduğu Bursa Kız Lisesi’nden mezuniyetinin 31 yıl sonra o zamanki dönem arkadaşlarım ve öğretmenlerim ile birlikte geliri lisemizde okuyan burslu öğrencilere bağışlanmak üzere ‘’BKL 87 Vefa Projesini’’ gerçekleştirdik. 2019 yılında ülkenin dört bir yanındaki müzikle ilgilenen 30 kadın hekim meslektaşımı Bursa’da bir araya getirerek geliri ‘’eğitim ve sağlıkla’’ ilgili kurumlara bağışlanmak üzere ‘’Hekimler Söylüyor’’ müzik albümünün proje koordinatörlüğünü ve yapımcılığını üstlendim.
Bursa Kız Lisesi İmza Günü
“Tüm Güzellikler ‘’Emek ve Fedakarlık’’ İstiyor.”
-Tıp okumanın müzisyenliğe en büyük faydası sizce nedir? Ya da tam tersi açıdan sorayım, müzisyenliğin doktorluğunuza fayda sağladığını düşünüyor musunuz?
Bence birbirini beslediler. Hekimliğin yoğun ve stresli zamanlarında kurtarıcı gibi müziğe sarıldım hep. Ayrıca öğrencilik döneminde gündüz Tıp Fakültesi akşam ise konservatuarda okumak ister istemez hayatıma bir disiplin getirdi. Çünkü her ikisine de yetişebilmek için zamanımı çok verimli kullanmak zorundaydım. O zamanlardan gelen plan ve programlı yaşam tarzı yerleşti artık hayatıma.Tabi ki bu süreçte özel hayatımdaki birçok şeyden de fedakarlık etmek durumunda kaldım ama biliyorum ki tüm güzellikler ‘’emek ve fedakarlık’’ istiyor.
“İşte İlk Albüm Yapma Fikri Bende O Akşam Doğdu.”
-Bir sosyal sorumluluk projesi için Türkiye’nin dört bir yanından 30 kadın doktor ile birlikte “Hekimler Söylüyor” isminde Türk Müziği eserlerinin yer aldığı bir albüm çıkardınız. Bu albüm fikri nasıl ortaya çıktı, 30 kadın hekim bir araya nasıl geldiniz?
Tamamı kadın hekimlerden oluşan ve şu anda yaklaşık 17 bin üyesi olan sevgili meslektaşım Dr.Figen Demir Kardeş’in kurduğu facebook grubumuzda bundan yaklaşık 2 yıl önce bir konser kaydımı paylaştım. O kayıt, o gün o kadar çok ilgi gördü ki, bir gecede binlerce beğeni, yüzlerce yorum yapıldı..Yorumlardan birinde sınıf arkadaşım Dr. Neşe Üstün ‘’Özlem hem konservatuar mezunudur hem de müzik çalışmalarını yapmak için kurduğu bir stüdyosu var’’ deyince müzik ile ilgilenen meslektaşlarımdan bana mesajlar gelmeye başladı… “Biz de gelip o stüdyoda kayıt yapabilir miyiz?’’ diye soranlara neden olmasın dedim.
İşte ilk albüm yapma fikri bende o akşam doğdu. Araştırdım ve gördüm ki ne Türkiye’de ne de dünyada hekimlerin bir araya gelip de yaptığı bir müzik albümü yok. Eminim çok keyifli ve güzel de bir çalışma olacaktır. Ama hekimlere yaraşır güzel bir sonuç ortaya koyabilmek için bu süreçte bana profesyonel destek lazımdı.
Daha önceden tanıdığım ve çalışmalarını da hayranlıkla takip ettiğim Kültür Bakanlığı’nın Değerli Sanatçıları Sn. Göksel Baktagir ve Sn. Selçuk Murat Kızılateş’e düşündüğüm projeyi anlattım. “Albümün sanat yönetmenliğini üstlenir misiniz?” diye sordum, onlar da “seve seve kabul ederiz” dediler ve süreç başladı. Sosyal medyadan yaptığım duyuruya Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık 150 kişi başvurdu ve ses kayıtlarını gönderdi, biz de onların arasından 30 hekimi seçtik.
-Şarkıların seçim süreci nasıl gelişti?
En çok uğraştığımız süreçlerden biri bu oldu. Çünkü herkesin sesinin rengine, ses aralığına, tavrına, tarzına uygun, kendi içinde bir bütünlük arz eden ve telif problemi yaşamayacağımız eserleri araştırıp, deneyip, okuyup, karar verme süreci hayli zaman aldı. Çok uğraştık ve sonunda hocalarımız ile birlikte Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziğinin en güzel eserlerinden seçimlerimizi yaptık.
-Aldığınız geri dönüşler nasıl oldu? Bu kadar ilgi göreceğini tahmin ediyor muydunuz? Albüm amacına ulaştı diyebilir miyiz?
Emel Taşçıoğlu ve Hekimler Söylüyor Tuz Gölü Klip Çekimlerinden
Albüm çok büyük bir ilgi gördü ve ben bu sonucu bekliyordum. Çünkü son derece titizlikle ve büyük bir emekle, her aşamasıyla uğraşarak ve profesyonel bir müzisyen kadrosu ve teknik ekip desteğiyle yaptık çalışmalarımızı.
Sanat yönetmenliğimizi yapan hocalarımızın süreçteki profesyonel yaklaşımları, birçok ünlü sanatçıya eşlik eden onlarca müzisyenin alt yapıyı özenerek dantel gibi işlemesi, çoğunluğu ilk kez stüdyoya giren hekimlerimize stüdyo okumaları sırasında eşlik eden ve vokal koçluğu yapan değerli ses sanatçılarımız: Nazire Savran, Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi Prof Dr. Özlem Doğuş Varlı ve Sıla Erol’un desteği ile hekimlerin amatör ruhu ve seslerine yansıyan o güzel heyecanı birleşince elbette ortaya çok güzel ve samimi bir sonuç çıktı.
Değerli ses sanatçımız Emel Taşçıoğlu projemize destek vererek albümde bizimle birlikte bir de türkü seslendirdi.. Albümdeki iki eserimize de videoklip çekimi yapıp yayınladık. Tamamı kadın hekimlerden oluşan ilk ‘’Hekimler Söylüyor’’ albümü, hepimiz için anlamlı bir tarih olan 2019 yılının ‘’Anneler Gününde’’ dinleyicileri ile buluştu.
Kendimize ve sevdiklerimize kalıcı, güzel bir anı bırakmak için çıktığımız yolda “Hekimler Söylüyor’’ albüm gelirleri ile yaptığımız bağışlar sayesinde çok anlamlı bir sosyal sorumluluk projesini de gerçekleştirmiş olduk. Birçok basın kuruluşunda albüme yer verildi, radyo ve televizyon programlarına davet edildik. Gerçekten çok büyük bir ilgi gördü, o yüzden son derece mutluyum…
İkinci Albüm Ekim Ayında Yayında
"Hekimler Söylüyo" Albümü Stüdyo Çalışmalarından
-Albümün devamı gelecek mi?
Evet çok yakında, Ekim ayı içerisinde ikinci albümü de yayınlıyoruz. Araya pandeminin girmesi nedeniyle yapım sürecini ancak bir yılda tamamlayabildik. İkinci albüm seçmelerine çok fazla sayıda katılım oldu. Başvuranlar arasından seçilen 55 hekim ve eşlik eden müzisyenler, hocalarımız; 4 farklı ilde 6 farklı stüdyodaki teknik kadro ile birlikte yaklaşık 110 kişinin katkıda bulunduğu ve yine çok ses getirecek harika bir albüm daha geliyor.
‘Değerli ses sanatçımız Melihat Gülses’in de konuk sanatçı olarak katıldığı ‘Hekimler Söylüyor Vol.2’ albümünün gelirlerini, pandemi süresinde kaybettiğimiz meslektaşlarımız ve tüm sağlık çalışanlarının anısına, Türk Eğitim Vakfı (TEV) bünyesinde oluşturulan ‘’Hekimler Söylüyor Burs Fonu’’ ile geleceğin hekimleri olacak kız öğrencilerimizin eğitimine aktarma kararı aldık. Bu haliyle projemiz daha da büyük bir anlam kazandı.
-“Hekimler Söylüyor” albümünü nasıl dinleyebiliriz? (Dijital platformlarda da var mısınız?)
İlk albüm birçok müzik markette mevcut. Youtube’ da da ‘’Orpheus Yapım’ın’’ sayfasından da dinleyebilirler.
https://www.youtube.com/playlist?list=PLowvhBnKK4XSj1Hk5vYoyDYlgz0KDsdKH
İkinci albümün satışı ise www.hekimlersoyluyor.com internet sayfamızdan gerçekleştirilecek. Dinleyicilerimiz Ekim ayında albüm yayınlandığı zaman oradan temin edebilirler. Aynı zamanda tüm dijital platformlardan da dinleyebilirler.
“Müziğe Gönül Vermiş Bir Hekim’’
Stüdyo Orpheus'ta Fatih Erkoç ile
-Genel olarak tarzınıza baktığımızda sizin için Türk Sanat Müziği Sanatçısı demek yanlış olmaz sanıyorum. Açıkçası Türkiye’de müziğin gelişimini nasıl bulduğunuzu merak ediyorum. Sizce Türk Sanat Müziği hakettiği değeri görüyor mu?
Açıkcası ben kendimi ‘’sanatçı’’ olarak değil, ‘’müziğe gönül vermiş hekim’’ olarak adlandırmayı doğru buluyorum. ‘’Sanatçı’’ olmak bambaşka bir yolculuk gerektiriyor. Ve çok kıymetli bir paye, herkese de kolay kolay sanatçı dememek lazım, gerçek sanatçılara haksızlık olur.
Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği günümüzde eskisi gibi çok fazla ilgi görmüyor. Belki doğal bir süreç bu ve popüler kültürün ve dijital çağın getirdiği değişimin çok büyük bir etkisi var. Ama yüksek telif bedelleri yüzünden okunamaması da bir etken bence… Değer verip, büyük zenginliğe sahip kültürel öğelerimize sahip çıkmak gerekiyor.
‘’Güçlü Kadın, Güçlü Yarın’’
-Peki son olarak toparlamak gerekirse, gelecekteki projelerinizi öğrenmek isterim. Önümüzdeki yıllardan beklentileriniz neler?
Öncelikle şu pandemi dönemini sağlıkla atlatmak istiyorum. Çünkü tüm hayatımızı etkiledi ve uzunca bir süre daha etkileyecek görünüyor, yeni normale alışmak istemiyorum. Maskesiz, mesafesiz sevdiklerime sarılmayı özledim…
2 yıl evvel yaptığım ve araya projelerin girmesi nedeniyle bir türlü yayınlayamadığım sözü ve müziği değerli dostum Selçuk Murat Kızılateş’e ait ‘’Yalan Olmasın’’ adlı bir single albümüm var, onu da yakında yayınlamayı planlıyorum, yoksa yalan olacak:)))…
Bilkent Üniversitesi CTIS (computer technology and information systems) Bölümü’nde okuyan aynı zamanda gitar ve bateri çalan ve müzik prodüksiyonu da yapan oğlum Ege ile birlikte ortak bir proje planlıyorum. Onunla birlikte sahneye çıkmak için ikna çabalarım devam ediyor.
Ve her zaman olduğu gibi eğitim ağırlıklı ve müzikle ilgili sosyal sorumluluk projelerine devam etmeyi düşünüyorum. Gençlerin eğitimine destek olmak benim en hassas olduğum ve önem verdiğim konu. Bu ülkenin eğitimli gençlere, özellikle de berrak düşünebilen eğitimli kadınlara ihtiyacı var. Çünkü ‘’güçlü kadın, güçlü yarın’’ demek ve bizim kaybedecek zamanımız yok…
‘’Hekimler Söylüyor’’albümünün de devamı gelecek… Çünkü biliyorum ki; yurdun dört bir yanında içinde müzik sevgisi olan daha nice yetenekli ve güzel sesli hekimlerimiz var. Ve ben onların müziğe dair bir hayali varsa eğer onu gerçekleştirip, hayatları boyunca ‘’iyi ki yapmışım’’ diyecekleri kalıcı bir anı bırakmak istiyorum.
- Mutlaka Köşesi -
►Mutlaka bunu okuyun: Alain de Bottom
►Mutlaka bunu izleyin: Ölü Ozanlar Derneği
►Mutlaka buraya gidin: Göbeklitepe
►Mutlaka bunu yiyin: Annemin yaprak sarması:))
►Mutlaka bunu dinleyin: ‘’Hekimler Söylüyor’’
►Mutlaka bunu deneyin: Kimsesiz bir çocuğu sevindirmeyi…
- Çağrışım Köşesi -
⇒Sosyal medya benim için…gerekli
⇒Yemek benim için…yemeksepeti:))
⇒Huzur benim için…servet
⇒Aşk benim için…müzik
⇒Lüks benim için…boş zaman
OKUYUCU YORUMLARI