-Sizi daha da yakından tanımak isteyenlere ışık tutması açısından bir giriş yapacak olursak, Hamdi Akan’ı hiç tanımayan birine anlatmak istesek kendinizi nasıl tarif ederdiniz?
İnsanın kendisini anlatması çok zor sanırım. Ama, bana söylenenlere bakılırsa; çok sabırlı, empati yapmayı bilen, çok zor sinirlenen ama sinirlenince gözü hiçbir şey görmeyen, araştırmacı ve hep yeni şeyler yapmayı seven birisi imişim. Tabii bunlar bana söylenen iyiye yakın şeyler. Daha olumsuz taraflarımı kimse söylemediği için ben de bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa teknolojiyi çok sevmem ve yeniliklere açık olmam.
Hematoloji “Kaderin Cilvesi” Vakası...
-Kişilik özelliklerinizin hekimlik mesleğini seçmenizde etkisi olduğunu düşünüyor musunuz? Ve neden Hematoloji?
Mesleğe başlarken bu konuyu düşünmemiştim; aslında organik kimyacı olmayı istiyordum ama sanırım kendime çok uygun bir meslek bulmuşum. Hematoloji yalnızca bir tesadüf; infeksiyoncu olmak isterken kendimi Hematoloji’de buldum. Yabancıların dediği gibi klasik bir “twist of fate/kaderin cilvesi” vakası.
Tıp Camiasında Kahve Denilince Akla Gelen İsim
-Tıp camiasında kahve denilince akla gelen ilk isimsiniz. Kahveye olan tutkunuz nasıl başladı?
Tıp Fakültesinde okurken değişim programı ile İtalya’ya gittim ve bir ay orada kaldım. O dönemde Türkiye’de bir tek Türk kahvesi ve hazır kahve vardı. İtalya’da kahvenin çok farklı bir dünyası olduğunu gördüm. Sokak başlarında insanların kahveyi yudumlayıp, işlerine gitmeleri çok ilginç gelmişti (espresso!).
-Kahveye olan tutkunuzu hobinin ötesine taşıyarak “Kahve ve Sağlık” isimli bilgilendirici içerikli bir kitap yazdınız. Aynı zamanda kahve ile ilgili bilgilerinizi paylaştığınız internet siteniz de mevcuttu ve orada ‘Kahve Keyfi’ isimli web dergisi de yayımlıyordunuz. Kahve tutkunuzu profesyonel projelere çevirme fikri nasıl orta çıktı?
Aynı dönemde Türkiye’ye İnternet yeni gelmiş ve ben de çok meraklıyım. Bu dönemde Türkiye’nin ilk bilgi veren sitelerinden birisini açmaya karar verdik ve www.kahve.gen.tr’yi kurdum ve Kahve Keyfi’ni açtım (1990’larda). Şu anda bu site kapalı ama o dönemde kahve üzerine yoğunlaştım. Bu konular üzerinde çalıştığım sırada ‘kahve ve sağlık’ üzerine toplumda çok laf dolaştığını ama bunların çoğunun da hiçbir kanıtı olmadığını gördüm. Kahve ve sağlık ile ilgili yayınlara yoğunlaşıp onları web’de yayınlamaya başladım. Bu birikim 2001’de “Kahve ve Sağlık” kitabına dönüştü; gazetelerde ve medyada, konu ile ilgili sunumlarım, röportajlarım oldu ama gerçek anlamda hiçbir dönem profesyonel olmadım.
Kahveyi Sağlıksız Hale Getiren...
-Hem iyi bir hekim hem de bir kahve tutkunu olarak sizi bulmuşken yıllardır merak edilen o soruyu size de yöneltmek istiyorum. Kahve sağlığa yararlı mı yoksa zararlı mı? Sağlıklı bir kahve içmek için nelere dikkat etmeliyiz?
Kahvenin sağlığa yararları üzerine sürekli yayınlar çıkıyor ama bu yararlar genelde sağlıklı kişiler için. Eğer kalbinizde ritim bozukluğu, yüksek tansiyon varsa, uyku sorununuz varsa, reflünüz varsa, ileri derecede osteoporozunuz varsa, hamileyseniz dikkatli olun ve makul ölçülerde kahve için.
Sağlıklı kahve içmek aslında seçtiğiniz kahve pişirme biçimi ya da kahvenin kaynağı ile ilgili değil. Kahveyi sağlıksız hale getiren günlük dozunun çok fazla olması ve kahveye eklenen şeker, tatlandırıcı, aroma verici, krema vb. gibi maddeler. Bunlar normalde kalori değeri sıfıra yakın olan bir içeceğin orijinal tadını bozduğu gibi kalorilerini de çok artırıyor.
-Evinizde kahve demlemek için özellikle aldığınız makineniz ya da kahve demleme ekipmanlarınız var mı? Bu çok kişisel bir soru ama siz en çok hangi kahveyi seviyorsunuz?
Evde çok sayıda değişik kahve pişirme ekipmanım var. Espresso, moka, filtre kahve, french-press, aeropress vb. gibi. Şu anda “Chemex” favorim. Yaz aylarında da soğuk demleme kahveyi evde yapıp çok tüketiyorum. Kâğıt filtre sevmememe rağmen çok başarılı. Normalde kahveye hiçbir şey eklemem ama aromatik kahve tercih ettiğim zaman Godiva’nın aromatik kahvelerini kullanıyorum. Daha çok gövdeli, çok kavrulmamış kahveleri alıyorum ve daima çekirdek alıp evde çekiyorum ve çekirdekleri de kısa süre içerisinde kullanıyorum.
-Dünya’nın birçok farklı yerinde farklı tadımlar yaptınız mı? Yaptıysanız bu zamana kadar deneyimlediğiniz kahveler arasında en beğendiklerinizi sıralamanızı istesek?
Çok farklı yerlerde tadımlar yaptım. Bunlar arasında Blue Mountain Kahve gibi pahalı kahveler, Kopi Luvak gibi hayvanların sindirip attığı çekirdeklerden yapılan kahveler ya da şarap gibi fıçıda bekletilen çekirdeklerden yapılan kahveler var ama hiçbiri beni çok etkilemedi.
"Bence bir içeceği kaliteli hale getiren inovasyon…"
-3. nesil kahvecilik hakkında ne düşünüyorsunuz? İçtiğiniz kahvenin çekirdeklerinin nereden geldiğini ve tatsal profillerini bilmek sizce önemli mi?
Bence bir içeceği kaliteli hale getiren inovasyon. Yıllarca Türk Kahvesinin gençler tarafından içilmediğini ve hak ettiği yeri bulamadığını savundum. Buna da yol açan hiç çeşitlendirilmemesiydi. Neyse ki son yıllarda Türk Kahvesinde de değişimler görüyoruz.
3. Nesil kahvecilik sadece gençleri kahve ile tanıştırmıyor, 2. Nesilde olduğu gibi krema, şeker yükleyip kalori bombaları yapmak yerine onlara yeni kahve pişirme teknikleri olduğunu gösteriyor. Kahve çekirdeklerinin nerden geldiği, toplanırken “fair trade” denilen işçileri sömürmeden toplanmış olmaları çok önemli. Tat profilleri de önemli ancak bu profiller kahvenin kavrulması, çekilmesi, saklanması ve pişirilmesinden çok etkilendiği için bu faktörler daha önemli sanırım.
-Son olarak kendini kahve konusunda geliştirerek evinde daha kaliteli ve sağlıklı kahve içmek isteyen insanlara ne önerirsiniz?
-Mutlaka Köşesi-
-Mutlaka bunu okuyun: Nazım Hikmet’in Kuvayı-Milliye Destanı
-Mutlaka bunu izleyin: Yüzüklerin Efendisi Serisi, Donnie Darko, Stranger Things
-Mutlaka buraya gidin: İtalya’da her yer ve İspanya’da Endülüs
-Mutlaka bunu yiyin: İyi yapılmış her yemek. Lokanta: Urla Vino Locale
-Mutlaka bunu dinleyin: Türk Pop list:
https://open.spotify.com/playlist/1wNCDqFitFKMsx1D0zFn7b?si=RU6d4HahSlCMrT7Bvz-YsQ
-Mutlaka bunu deneyin: Busch Gardens’da dünyanın en büyük Rollercoaster’larına binmek, deniz paraşütü..
-Çağrışım Köşesi-
-Sosyal medya benim için iyi kullanırsanız çok iyi bir kaynak ama kendinizi sınırlamayı ve eleştirel bakmayı bilin.
-Yemek benim için tam bir keyif
-Huzur benim için ailem
-Aşk benim için karım
-Lüks benim için saklanarak yaşanması gereken bir şey
OKUYUCU YORUMLARI
Durdane Çakmak
Çok başarılı bir röportaj