Uluslararası Kanser Kontrol Birliği (UICC)tarafından, 4 Şubat Dünya Kanser Günü olarak kutlanmaktadır. Özellikle kanser ile ilgili farkındalık ve bilinç düzeyinin artmasını sağlamak, kansere karşı mücadelede önemli bir adım olan doğru bilinen yanlışlardan kurtulmak ve doğruların herkese ulaşmasını hedeflemek amacıyla dünya genelinde çeşitli etkinlikler yapılmaktadır. Bu sene de belirlenen slogan“I am, I will” olup“Kararlıyım ve Yapacağım” olarak yorumlanmıştır.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Önceki Dönem Başkanı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, Dünya Kanser Günü nedeniyle Sağlıklı Manşet’e özel değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Sağlam, “Toplumun kanser türlerinin en az üçte birinin daha sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, tütün ürünlerinden uzak durulması, fiziksel aktivitenin arttırılması ve alkol kullanımının azaltılması gibi oldukça iyi bilinen ve uygulanabilen yöntemler ile önlenebileceği konusunda bilgilendirilmelidir. Ayrıca ultraviyole, radyasyondan korunma, mesleksel ve çevresel maruziyetlerin önlenmesi ile kanser hastalıkları daha da azaltılabilir.” dedi.
“KANSER TARAMA VE KONTROLLERİ AKSATILMAMALI”
Dünya Kanser İstatistiklerinin maalesef her 5 kişiden birinin kanserle karşılaştığını bildirdiğini ve bu konudaki farkındalığın tüm zamanlarda yüksek tutulması gerektiğine vurgu yaptığına dikkat çeken Sağlam, sözlerine şöyle devam etti:
“2020 yılı Covid-19 pandemisi ile geçen zor bir yıl oldu. Kanser hastalarımız için hem covid korkusu hem kanser mücadelesinin beraber yaşanması ise bu süreci daha da zor bir hale getirdi. Özellikle erken tanı ve tarama yöntemlerine ulaşmak gerek hastanelerin durumu gerekse kişilerin covid korkusu nedeniyle oldukça azaldı. Bu durum yılın ikinci yarısından sonra, pandeminin azaldığı dönemlerde hastanelere başvurabilen kişilerde ilerlemiş hastalık görülme durumunu arttırmıştır. Hastalıktan kurtulma ve tedavi başarısı konusunda en önemli konulardan biri erken tanıdır. Pandemi döneminde de gereken önlemleri alarak, randevu sistemine bağlı kalarak rutin taramaların yapılmasını önermekteyiz. Yıllık yapılan jinekolojik muayeneler, smear incelemesi, 40 yaş ve sonrasında mamografi çekilmesi, 50 yaş ve sonrasında kolonoskopi ile barsakların taranması ve PSA testleri hastalığın erken tanısında vazgeçilmezlerdir. Yurdumuzda halen akciğer kanseri konusunda tarama amaçlı tomografi çekimi onaylanmamış olmakla beraber sigara içen riskli grupların öksürük gibi çok basit görülen şikayetleri bile önemsemeleri ve doktora başvurmaları önerilmektedir.”
“KANSER TEDAVİLERİNE AKSATILMADAN DEVAM EDİLDİ”
Pandemi dönemlerinde de kanser tedavilerine devam edilmesi ve aksatılmamasına değinen Sağlam, “Bu dönem Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği olarak gereken önlemler ve uygulanabilecek tedavi şekilleri konusunda bilgilendirmeler yapılarak hastalarımıza en etkin ve kısa süreli tedavileri planlamaya çalıştık. Hastalarımızın da aynı duyarlılıkla, önlemlere maksimum dikkat ederek tedavilerini sürdürmeleri gerekmektedir. Bu zorlu süreçten güç ve akıl birliği yaparak beraber geçmeye çalışmaktayız. Kanser hastalığı tedavisi ekip işi olup farklı branş hekimlerinin yanı sıra hasta ve yakınları da bu ekip içinde bilinçli olarak çalışabilirlerse başarıya ulaşılabilir. Tedavi yöntemleri, hastanın bakımı, beslenmesi ve yan etkilerle mücadele her aşamada göz önünde bulundurulmalıdır. Dünya kanser gününde bilinen etkenlerden korunma, düzenli beslenme ve egzersiz konuları vurgalanırken, erken tanı ve tarama yöntemlerine de dikkat çekilmeli ve şikayetlerimizi önemseme konusunda hassasiyetin arttırılması amaçlanmalıdır. Kanser hastalığı ile uğraşan hekimler olarak hedefimiz tüm hastalarımıza kaliteli ve etkin tedavileri güvenle uygulayabilmektir.” dedi.
OKUYUCU YORUMLARI